top of page
Yazarın fotoğrafıEsra Nişancı

PAPATYA KÖKLÜ AT AĞACI




Papatya köklü at ağacı ...170/100
Bu sadece yıllar sonrasına bırakacağım mitolojik bir hikâyedir.. Uzun yıllar önce küçük bir papatyalar gezegeni yaşarmış.Papatyaların olağanüstü bir mucizesi varmış , lakin bunu ne papatyaların kendileri biliyormuş ne de muzicenin ne olduğunu bulabiliyorlarmış ..Mücizelerini hiç öğrenmeden yok olup gitmek istemiyolarmış, derken, birden her yer toz duman olmuş ve patlamalar meydana gelmiş ....
Papatyalar gözünü açtıklarında çok azı hayatta kalmış ,gece olmuş her taraf simsiyah ve korka korka birbirlerine sarılıp uyuya kalmışlar ..sonra bir ışık belirmeye başlamış bu ışık her tarafı güzel renklerle dolduran ışıl ışılmış ,güneş ilk kez gördüğü papatyalara sormuş siz kimsiniz? ..papatyalar biz papatyalar gezegeninde yaşayan papatyalarız bizim topraklarımız ,ailemiz yok oldu sadece biz kaldık siz bizi aydınlattınız ,siz olmasaydınız hepimiz karanlıkta yok olacaktık ...güneş papatyaların bu haline çok üzülmüş ve onlara ışıklarından vermiş, siz ben gittikten sonra bu ışıklarla aydınlanacaksınız ve o zaman korkmayacaksınız ...günler günleri kovalamış aylar ayları yıllar yılları derken papatyaların yanına çok hasta bir gezegen gelmiş papatyalar bu gezegene çok üzülmüşler ve ona yardım etmek istemişler gezegen artık ölmek üzere olduğunu içinde hiçbir canlı yaşamadığını ve toprakların kuruduğunu söylemiş ve papatyalara siz benim gezegenimde yaşarmısınız diye sormuş ..papatyalar çok şaşırmış nasıl olur da kuru toprakta yaşarız, biz orada ölürüz diye düşünmüşler ..yaşlı gezegen üzülerek giderken eskiden benimde çok güzel yeşilliklerle dolu bir hayatım vardı demiş ..papatyalar aralarında konuşmuşlar ve biz senin gezegenine geleceğiz demişler ..yaşlı gezegen buna çok sevinmiş .bazı papatyalar gitmek istememiş ve 7 kardeş papatya el ele tutuşup o gezegene gelmişler...ve gezegenin içi çok kötüymüş kuru ve susuz..papatyaların bazıları günler geçtikçe ölmeye başlamış ...son iki papatya kamış ve buradan kaçayı planlamışlar lakin buradan çıkış yokmuş ..günlerce ağlayan papatyalar artık solmak üzereymiş birbirlerine sarılmışlar ve kendi göz yaşlarıyla bir fidana dönüşmüşler fidan öyle bir mucizeymiş ki yapraksız kuru bir ağaç gibi görünsede her geçen gün büyüyormuş yıllar geçtikçe üç tane meyve vermiş bu meyve diğer meyvelerden çok farklıymış ona bakan kör olur ,ona bakan sağır olur ,ona bakan duyamaz ,ona bakan koku alamazmış ama en önemlisi ona bakan bir daha ondan gözünü ayıramazmış...meyve büyüdükçe içinde canlılar belirmeye başlamış ,sanki bir yavru sanki bir at yavrusu ...Birden meyvenin kırmızı anteni papatya çiçeği oradaki yavruya uzanmış ve kırmızı anteni birden maviye dönüşmüş ve iki at çıkmış içinden .Ancak bu atlara iki soru sorulmuş : siz kanatlanıp uçmak mı ,gözlerinizle etrafı görmek mi istersiniz ?bir at kanat istemiş diğeri ise iki çift göz istemiş ..bunlar büyümüşler dallardan kendilerini kurtarıp kuru toprağa basmışlar ama o nedir ..ot bitmeyen topraktan yeşilliklerle çiçeklerle dolu bir dünya meydana gelmiş .ve canlılar çoğalmış ...artık yaşlı bir gezegen olan dünya , gençleşmiş ve tüm güzellikleri içinde barındırmaya başlamış .
Ama o atları bir daha hiç kimse görememiş o atlar sadece sanatra adında bir kıza görünecekmiş ve gök yüzüne çıkacakmış ,o ağaçların yerini sadece sanatra bilecekmiş ve kimseye söylemeyecekmiş ..eğer o ağaç bir gün bulunursa dünya eskisi gibi hasta ve yaşlı olacağını bildiğinden onu çok gizli bir yere saklamış ..Ağacın yerini bilen sadece 3 tane meyvesi olan ağaçtan ; bir tanesinden kaçan kötü kalpli atmış ve tekrardan dünyanın yok olmasını istiyormuş ..Bakalım sanatra o kötü attan ağacı saklayabilecek mi ??
2 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page